GAZZE'YE DE ÖZGÜRLÜK... ÜLKENİN KADINLARINA DA!
Hamas'ın 7 Ekim 2023 saldırısıyla fitili ateşlenen Gazze'ye yönelik İsrail askeri operasyonlarında şu ana kadar 70 bine yakın Gazzeli sivilin öldüğü söyleniyor... Gazze'deki yerleşim birimlerinden geriye ise sadece devasa bir enkaz yığını kaldı... Bundan sonra ne olur, Hamas'ın akıbeti ne olur, Gazzelilerin Hamas'sız bir geleceği nasıl inşa edilir, bölgedeki inşaat pastasının devasa karlarının savaşında hangi ülkeler Gazze'nin geleceğinde söz sahibi olur, Türkiye bu gelecekte nasıl bir sandalyeye ya da koltuğa sahip olur, kimse bilmiyor bilmemesine de...
Bilinen tek şey,
...Türkiye'de, hakkında konuşulması en özgür konu başlıklarından bir tanesi, Hamas çerçeveli Gazze !
Tabi, Hamas ve Gazze politikası belli Ankara'dan çok farklı düşünmüyorsanız !
Yarın, Ankara'nın Kızılay'ında buna dair bir yürüyüş olacak, hatta Küresel Sumud Filosu'ndaki Türk aktivistlerin de yürüyüşe katılması bekleniyor, binlerce insanın da... Sloganları tahmin ediyorum, taşınacak dövizleri de, ki bu kalabalığın içinde yaratılacak protokol çizgisi boyunca yan yana poz verecek siyasileri de...
Bu yürüyüşte,
...acı da olacak !
...öfke de olacak !
...beklentiler de olacak !
...hükümete mesajlar da olacak !
...aleyhinde slogan atılacaklar da olacak !
...ümmet / islam çizgisinde konuşmalar da olacak !
...hatta hızını alamayıp ORDU GAZZE'YE diyecekler de !
Dün, bu yazımı yazmak için her zaman gittiğim mekandan çıkıp, Atatürk Bulvarı'ndan Kızılay'a inerken gördüm, cadde boyunca sıralanmak için araçlarla getirilen polis bariyerlerini... Aklımdan geçen bayramlar da kutlamalar da yarına dair tarihe uygun gelmeyince, birine sordum, 'bu hazırlık' ne diye... 'Filistin için' dedi bir tanesi, yanında duran bir diğeri ise 'ümmet toplanıyor' dedi, fark edemediğim arkamdaki kişi ise 'haksızlık neredeyse biz oradayız, sen karşı mısın?' diye sorup, şöyle aşağıdan yukarıya baktı bana !
Aklımdan, 'cevap' başlığında milyon tane şey geçti de, diyemedim !
"...keşke, her sene 8 Mart'ta, kadın cinayetleri ve kadınlara yönelik şiddet için yürüyenler için de bu özenli hazırlık yapılabilseydi, bu ülkenin kadınları da kendi hayatları için ayağa kalktıklarında polis korumasında yürüyebilseydi, sadece Eylül ayında cinayete kurban giden kadınların sayısının 22 olduğu bir ülke gerçeğinde hemcinsleri için yürüyenler için de resmi kurumsal aktörler bu ülkenin meydanlarını da yollarını da benzer acılar / öfkeler / adaletsizlikler için açabilseydi, kadının 'namusu' üzerinden kendi namus cinayetlerinin mantığını inşa eden erkeklerin boşanma sonrasında bile yaşama şansı vermediği kadınlar için kanunlar yeterince işleyebilseydi !
En çok da,
...kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddet vakalarında mağdurların korunması ve suçluların kovuşturulması sırasında ikincil mağduriyetin önlenmesi gereğini vurgulayan ve bu anlamda bağlayıcılığı olan ilk belge sayılan İstanbul Sözleşmesi, ilk imzacı başkent olan Ankara tarafından çöpe atılmasaydı !..."
Yok, diyemedim...
Deseydim ne olurdu sahi ?
Konuşanların buna tepkisi ne olurdu ?
8 Mart 2025 Dünya Kadınlar Günü'nde eylemleri yasaklanan, ama buna rağmen sloganlarını da atan, yaşananlara tepkilerini de en yüksek sesten ortaya koyan ve protesto eden kadınlar, sahi, bu ülkede niye özgürce yürüyemiyor ? Yürüyüşleri, "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçlamaları kapsamına alınan kadınlar, niye devletin korumasında, ADALET sloganları atamıyor ? Kadınların, "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" sloganlarından mı korkuluyor ? Şu ana kadar izlenen kadın politikalarının yarattığı kaos yüzünden hükümet eleştirisine dönen yürüyüşlerin yaratacağı toplumsal destek hacminden mi çekiniliyor ?
İsterdim,
...ülkemde, Filistin için, Gazze için atılan ADALET sloganları, devleti yönetenlerin korumasında adımlarken, sokakları ve meydanları, bu ülkenin kadınları da, gençleri de, emekçileri de, işçileri de o sokaklarda ve o meydanlarda hakkını demokratik ve anayasal temelde ÖZGÜRCE arayabilsin, ararken de benzer şekilde korunabilsin !
Hep dediğimiz gibi,
...ama sadece ülkem için değil, ama tüm dünya için !
YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ !