Teröristlerin çıkış Kapısı! DÜZ OVADA SİYASET...
Afganistan'ı, kanlı terör geçmişi ve yarattığı şiddetle bilinen Taliban'a teslim eden yeni (!) dünya düzeni, bu uygulamayı bu defa Suriye'de hayata geçirdi ve Türkiye dahil bir çok ülkenin 'terör örgütleri listesinde' yer alan Heyet Tahrir eş-Şam'a (HTŞ) verdiği destekle, Şam'da, Kabil'dekine benzer bir yönetim değişikliği yarattı, başına da, kellesine 10 Milyon dolar para ödülü konan HTŞ lideri Ahmed eş-Şara'yı (Ebu Muhammed el-Cevlani) geçirdi.
Bugün, Afganistan'ın hali ortada...
Suriye'nin son hali de...
Peki, siyaseti bir tür 'yasallaşma' kılıfı olarak kullananların kalabalığında, Türkiye nerede ?
Haklısınız, konu Türkiye olunca, konu başlığımız da 'düz ovada siyaset' oluyor ister istemez...
Siyasetin düz ovasının merkezinde de Mehmet Ağar duruyor...
Unutmadık,
...8 Ekim 2006 senesini ! Mehmet Ağar'ın Diyarbakır'daki bir kahvehanede, vatandaşlarla olan konuşmasını ! Ağar'ın, Kürt meselesine çözüm olarak, dağdan ineceklere 'ovada siyaset' önerisi getirdiği anları !
Bugün farklı mı ?
Düz Ova sloganları atanlar farklı mı ?
Düz Ova'ya davet edilenler farklı mı ?
MHP lideri Devlet Bahçeli eliyle başlatılan SİLAHLAR SUSSUN adımları mesela ! İktidara yakın gazeteciler kanalıyla kamuoyuna adeta boca edilen buna yönelik bilgi kalabalığının üstlendiği toplum mühendisliği çabası mesela ! Bu projeyi sembolize eden Irak'taki törende bir kaç silahını ateşe vererek yakan PKK askeri kanadının verdiği fotoğraf kareleri mesela ! Türkiye toplumuna hala yeterince anlatılmayan bu sürecin, hapishanedeki PKK'lılar ile dağdan inecek PKK'lılar için bir entegrasyon süreci yaratacağı, bunun da toplumsal kesimler arası uzlaşının ilk adımı olacağına dair açıklamalar mesela ! Düz ovada siyaset söylemi içinde, PKK lideri Abdullah Öcalan'a ve diğer örgüt yöneticilerine TBMM yolunu aralayanların cesareti mesela ! 40 yılı aşkındır süren PKK törörü gerçeğinde yaşanan acının orta yerinde durup da olanı biteni izleyen ve anlamaya çalışan şehit aileleri ve gazilere henüz verilmemiş söz hakkı mesela ! Daha önce, Oslo Görüşmeleri ve Dolmabahçe Mutabakatı adı altında benzerleri çok yaşanan bugünkü senaryonun temelinde bekleyen anayasa hazırlığının, o ova ve siyaset hazırlığının da zemini olduğu gerçeği mesela !
Peki,
...MHP'nin ve lideri Devlet Bahçeli'nin "PAZARLIK YOK" iddiasına ve "KARŞILIĞINDA HİÇ BİRŞEY VERİLMEDİ" söylemlerine karşın, PKK'nın fesih açıklamasında açık açık geçen o, 'demokratik entegrasyon yasalarının çıkartılması' talebi ne anlama geliyor ? Öcalan'ın süreci yönlendirmesi için 'sağlam hukuki güvenceler' gerektiği yönündeki beklentiler, neye karşlılık geliyor ? Peki, silah bırakma sürecinin altyapısını oluşturmak ve demokratikleşme adımlarını tartışmak için TBMM'de kurulacağı söylenen komisyon, o "PKK'ya TAVİZ VERMEDİK" gerçeğinin (!) neresinde duruyor ? PKK'nın, fesih açıklamasında, Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasa'sını işaret edip eleştirilerde bulunması, Kürtler bağlamında 'soykırım' ifadesinin altını çizmesi, 'asimilasyon' demesi, ama buna rağmen AKP / MHP çatılı Ankara'nın buna dair tepkisizliği, tartışılan AL / VER politikasının derinliğine dair neler fısıldıyor ?
Hepsi bir tarafa
...sürecin meşruiyeti noktasında,6 Türkiye halklarının rızası için nasıl bir mekanizma işletilecek sahi ?
Net olan bir şey var ki, Türkiye, dünün Türkiye'si değil ! Tepkiler aynı değil ! Öfkeler aynı değil ! Bir zamanlar, belli değerler üzerinden taraf olanlar, artık taraf değil ! 6 Temmuz 2025'te, Irak'ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde 12 Türk askerinin bir mağarada metan gazı kaynaklı şehit olma haberinin ardından, ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ sloganları olmadı bu defa mesela... 12 askerin cenazesinde binler toplanmadı, toplananlar KAHROLSUN PKK sloganları atmadı... İktidarın ÜLKÜCÜ / MİLLİYETÇİ cephesinin MHP kanadından buna dair, PKK özelinde sert bir açıklama gelmedi... PKK özelinde, diyorum ! Çünkü 12 asker, 28 Mayıs 2022'de PKK tarafından şehit edilen Piyade Üsteğmen Nuri Melih Bozkurt'un naaşını ararken yaşamını yitirdi... Başka bir zaman olsa, 12 askerin şehit olduğu bir Türkiye'de yer yerinden oynardı, on binler, şehirlerde TERÖRÜ TELİN mitingleri düzenlerdi ama, PKK ile başlatılan süreç 'zarar görmesin' diye, garip bir SUSKUNLUK yaşıyoruz hepimiz...
NOKTA koyarken bugüne,
...daha önce benzer süreçleri yönetirken tökezleyip düşenlerin, düştükleri yerden kalkıp yola devam etmek yerine vazgeçenlerin, BUGÜN HERŞEY ÇOK FARKLI dedikleri şeyin bu defa bahse konu OVA'da barışı sağlamasını hepimiz tabi ki istiyoruz ama, Afganistan ve Suriye örneklerinde çabucak aklanan teröristlerin yaratamadığı barışı Türkiye'de BAŞARDIK nidalarıyla bu kadar çabuk verenlerin aceleci, acemi hallerinden de fazlasıyla korkuyoruz...