Bilen, Gören, Duyan çok Da... SUSANLAR DAHA MI ÇOK?

Konu, Ekrem İmamoğlu gibi dursa da, değil !

Asıl konu, anlaşılan o ki, güç ve iktidar mücadelesi...

SIRADA MANSUR YAVAŞ MI VAR diye sormamız bundan...

Yok, o mücadeleye konu olan sadece CHP değil, ama iktidarın AKP'si de...

O zaman gelin, CHP ile başlayalım...

Ne demişti Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin tutuklu başkanı Ekrem İmamoğlu için, onun gözaltına alınması, hatta tutuklanması için kendilerine ulaşan bilgi ve belgeler için:

"Bu bilgi ve belgelerin çoğunun, bizzat kendi partileri tarafından yargıya aktarıldığının farkındalar... Kamuoyu önünde timsah gözyaşları döken CHP yöneticilerinin çoğunun, parti içi çekişmede rakip eledikleri için kapalı kapılar ardında sevinçten yerlerinde duramadıkları ortadadır..."

Sahi;

Ne tür bilgi / belgelerdi onlar ?

Kaç dosya halinde gönderildiler?

Gizli de değil, açıktan mı verildiler ?

En önemlisi de;

Bu bilgi / belgeleri verenler nasıl oldu da açığa çıkmaktan korkmadılar ?

Özgür Özel'le Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki rekabetin geldiği boyutu bilsek de, YOK CANIM / YAPMAMIŞTIR diyoruz, hatta Ankara'daki ofisinden CHP'yi kuşbakışı izleyen ekip için, O KADAR DA DEĞİLDİR diye de ekliyoruz da, Türkiye'deki siyaseti son 22 senede yeniden kaleme alan Erdoğan, yemsiz oltayla balık avlıyor da olabilir, zaten bulanık olan suyu daha bulanık hale getirmek istiyor ya da, ki Gezi sürecinde CAMİDE İÇKİ İÇTİLER söyleminin videosunu o dönemin Cuma'sında paylaşacağını dile getirmişti defalarca, ama ne o Cuma geldi ne de ELDE VAR denilen o videoyu seyrettirdi !

Bugün sorsak o Cuma'nın videosunu, ne söyler bilmiyorum açıkçası da, CHP içindeki bu ÖÇ ALMA ruh haline girmişleri en az o OLMAYAN video kadar merak ediyorum...

Sanırım bu isimleri de ASLA söylemeyecek, ki ya HİÇ yoklar, bundan, ya da VAR ama DAHA ZAMANI VAR denilen cinsten olduğundan...

BİLGİ denenin bu kadar KİRLİ olduğu bir başka ülke var mıdır bilmiyorum, ama en az Sedat Peker kadar o bilgi deneni paylaşan, ama henüz onun kadar Ankara'yı rahat etmese de, söyledikleriyle dikkat çeken Muhammed Yakut isminde dursak mı biraz, hazır konu CHP'den AKP'ye geçmişken !?

Şu an Hollanda'da tutuklu, ki o da hakkında çoooook fazla başlıkta suçlama ve gözaltı kararı olan biri... Garip olan, Türkiye'de SUÇLU ve ARANIYOR başlığında olanların Ankara özelinde bu kadar ÇOK şey biliyor olması... Ellerinde var olduğu söylenen dosyalar, görüntüler, ses kayıtları, pazarlıklar, ihaleler derken, siyaset ve siyasilerle, bu SUÇLU ve ARANIYOR denenleri buluşturan sebepleri merak ediyor insan... Hakkında "yağma, şantaj, dolandırıcılık" gibi 14 ayrı suçtan yakalama kararı olan Yakut'un sebebi ya da sebepleri nedir Ankara noktasında, düşünüyor insan... Hadi var bir takım sebepler de, onda biriken bunca bilginin kaynağı nedir, düşünürken bunda da duruyor insan !

Gerçeğin ve yalanın, sloganların ve iddiaların bu kadar iç içe geçtiği bir ülkede bunu anlamak zor, haklısınız da, geçen onu izledim, bir videosunda... Külliye'deki güç ve iktidar savaşlarından bahsetmiş ! Bilal Erdoğan ve ekibinden, Hakan Fidan ve ekibinden, Fahrettin Altun ve ekibinden, onların aralarındaki siyasi rekabetten ! Aslında, büyük bir SIR değil, vardır illa ki de... Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu gibi isimlerin partiden ayrılıp, kendi partileri karşısında SÜNGÜ TAK pozisyonu almalarını sağlayan da o rekabet ve sürtüşme değil mi ? Bülent Arınç gibi bir ismin, Ankara'yı uzun bir süre yöneten Melih Gökçek'i FETÖ üzerinden vurmaya çalışması buna dair değil mi ? AKP eski Vekili, bir dönem Erdoğan'ın doktorluğunu dahi yapmış Turhan Çömez'i bugün en zorlu muhaliflerden biri haline getiren de o şartlar değil mi ?

Günün özetinde, sebep / sonuç ilişkisinde duralım ve üç dönem AK Parti'den Milletvekili olan, daha önce AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı görevinde de bulunan, ardından o da diğerleri gibi eski partisi karşısında konumlanan, Selçuk Özdağ'a söz verelim...

"Siyasetin bu kadar seviye kaybetmesinin nedeni, herkesin nefsi için susmayı tercih etmesidir..."

Finalimiz bu galiba, yaşadıklarımızın sebebi de...

Bilenler, görenler ve duyanlar, bir de susanlar...

Uğur Mumcu cinayetindeki sır perdesini kaldıracağı söylenen duvardan tek bir tuğla bile çekmenin yaratacağı depremi bile göze alamayanların, bir gün gelip de konuştuklarında ne hale gelebileceğimizi bir düşünün istiyorum, bugüne kadar gölgelere sinmiş yüzlerin tamamının aydınlığa çıkacağı Türkiye'yi bir hayal edin ve gülümseyin istiyorum...

Çünkü o bir gün, YAŞANACAK !

İşte o zaman, bu ülke nefes alacak !