Açıklamada, planların bölgedeki belirsizliği gidermek yerine daha da artırdığı, hatta deprem sonrası yaşanan kayıpları derinleştirecek riskler taşıdığı vurgulandı.

20 Ekim 2025’te askıya çıkarılan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarına yönelik kapsamlı bir itiraz dilekçesi hazırladıklarını belirten Mimarlar Odası Hatay Şubesi, daha önceki planlarla ilgili açılan iptal davasının hâlâ sürdüğüne dikkat çekti.

“DEPREMDEN 2 YIL 9 AY GEÇTİ; BELİRSİZLİK HÂLÂ GİDERİLMEDİ”

Açıklamada, Antakya Tarihi Kent Merkezi’nde depremler sonrası yaşanan büyük göçün ardından bölgenin neredeyse tamamen boşaldığı, binlerce kişinin konteyner kentlerde yaşam mücadelesi verdiği hatırlatıldı.

Oda, hazırlanan planların kentliye yeniden yaşam umudu vermek yerine belirsizliği büyüttüğünü belirterek şu kritik uyarıyı yaptı:

“Depremden sonra geçen 2 yıl 9 aya rağmen askıya çıkarılan planlar belirsizliği ortadan kaldırmak bir yana, daha da derinleştirmiştir.”

DSİ GÖRÜŞÜ GEREKÇE GÖSTERİLDİ AMA PLAN KARARLARI ÇELİŞKİLİ

Basın açıklamasında en dikkat çekici eleştirilerden biri, plan revizyonuna temel gerekçe olarak sunulan 30.10.2024 tarihli DSİ görüşünün tutarsız şekilde uygulanması oldu.

Mimarlar Odası örneklerle tutarsızlıkları şöyle sıraladı:

-İnönü Caddesi ile Asi Nehri arasındaki ayakta kalmış binaların bulunduğu bölge yeşil alan ilan edilirken,

KÖPRÜBAŞI VE ESKİ VAKIF İŞHANI ÇEVRESİ YENİDEN İMARA AÇILDI.

Ayrıca, bölgenin tek nefes alanı olan ‘Sosyete Parkı (Maksim Parkı)’nın, hem eski Asi Nehri yatağı üzerinde bulunmasına hem de dolgu alanı olmasına rağmen 6 katlı yapılaşmaya açılması büyük tepki çekti.

"Dirençli kent iddiasıyla hazırlanan planda, dolgu ve yeşil alanların imara açılması kabul edilemez.”

“TARİHİ DOKU YOK OLUYOR, TESCİLLİ YAPILAR BİLE KORUNAMADI”

Açıklamada, Antakya’nın medeniyetler mirası olan tarihi kent merkezinin depremde ağır yıkım yaşadığı, ayakta kalan tescilli yapıların ise “koruma kararlarıyla yıkıldığı” vurgulandı.

Bu durumun, planlamada tarihsel ve kültürel dokunun korunmadığını açıkça gösterdiği belirtildi.

“PLANLAMA DEĞİL, İYİLEŞME SÜRECİ GEREKİYOR”

Mimarlar Odası, bölgede normal bir imar süreci yürütülemez olduğunu, özel bir iyileşme yaklaşımına ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Planlamanın önceliğinin güvenli yaşam alanlarının yeniden kurulması, alan sakinlerinin geri dönüşünün sağlanması ve toplumsal-kültürel devamlılığın korunması olması gerektiği vurgulandı.

“BELİRSİZLİK İNSANLARI ANTAKYA’DAN UZAKLAŞTIRIYOR”

Açıklamanın en çarpıcı bölümlerinden biri, halkın geri dönüş sürecinin plan belirsizliği nedeniyle sekteye uğradığı mesajı oldu:

“Belirsizlikler arttıkça insanların geri dönüşe dair umutları da yitiyor.”

ÇAĞRI: “PLAN, HALKIN DÖNÜŞÜNÜ SAĞLAYACAK ŞEKİLDE YENİDEN HAZIRLANMALI”

Mimarlar Odası Hatay Şubesi, tüm paydaşların ortak akılla bir araya gelmesini talep ederek, Koruma Amaçlı İmar Planı’nın Antakyalıların geri dönüşünü ve sosyal-kültürel yaşamın yeniden kurulmasını örgütleyecek bir yaklaşımla yeniden hazırlanması gerektiğini belirtti.