Hatay’ın doğasına, kültürüne ve halkının mücadelesine sesiyle, kalemiyle sahip çıkan gazeteci ve belgeselci Hakan Tosun, uğradığı saldırının ardından hayatını kaybetti.
Tosun’un ölüm haberi, yalnızca bir gazetecinin değil; aynı zamanda Hatay’ın direnen vicdanının da susturulduğu duygusunu yarattı.
İstanbul’da saldırıya uğradı, kimliği günler sonra tespit edildi
Edinilen bilgilere göre olay, 10 Ekim Cuma gecesi İstanbul’un Esenyurt ilçesinde meydana geldi.
Evine dönerken kimliği belirsiz kişilerin saldırısına uğrayan Hakan Tosun, başına aldığı darbeler sonucu yol kenarında baygın halde bulundu. Üzerinde kimlik bulunmaması nedeniyle kimliği geç tespit edildi.
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne kaldırılan Tosun’un beyin kanaması geçirdiği ve günlerdir yoğun bakımda tutulduğu öğrenilmişti. Ancak doktorlar, 13 Ekim akşam saatlerinde gazetecinin yaşamını yitirdiğini bildirdi.
AİLESİNDEN ADALET ÇAĞRISI
Hakan Tosun’un ailesi, hastane önünde yaptığı açıklamada:
“Olay derhal ve şeffaf biçimde aydınlatılsın, failler adalet önüne çıkarılsın” çağrısında bulundu.Ailenin avukatı Hakan Bozyurt, saldırıyla ilgili iki kişinin gözaltına alındığını ve tutuklandığını şifahen öğrendiklerini açıkladı.
HATAY HALKININ SESİ OLMUŞTU
Hakan Tosun, özellikle Samandağ, Defne ve Antakya bölgelerinde yürüttüğü belgesel çalışmalarıyla biliniyordu.TOKİ projeleri nedeniyle tapulu arazilerine el konulan köylülerin, geçim mücadelesi veren kadınların ve çevre yıkımına direnen yurttaşların sesini ülke gündemine taşımıştı.
Bir röportajında, Samandağlı çiftçilerin sözlerini şöyle aktarmıştı:
“Bizim toprağımız evlat gibidir. Nasıl bebek büyütüyorsak bu zeytinleri, bu doğayı da öyle büyüttük. Geldiler, tapulu mallarımıza el koydular.”
Tosun aynı zamanda Hatay’daki Hıristiyan, Ermeni, Alevi ve Sünni toplulukların bir arada yaşama kültürünü belgesellerinde işleyerek bölgenin barışçıl mirasını savunuyordu.
Gazeteci örgütlerinden dayanışma mesajı
Gazetecilik örgütleri ve çevre platformları, Hakan Tosun’un ölümünün ardından yaptıkları ortak açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Doğayı, emeği ve hakikati savunan Hakan Tosun’un sesi susturulamaz. Bu saldırı yalnızca bir kişiye değil, hakikat arayışına yönelmiştir.”Basın özgürlüğü ve ekolojik direniş hedefte
Tosun’un ölümü, Türkiye’de son dönemde artan gazeteci saldırılarını ve çevre mücadelelerine yönelik baskıları yeniden gündeme taşıdı.Hataylı gazeteciler ve çevre gönüllüleri, Tosun’un anısını yaşatmak için Samandağ’da bir “Basın ve Doğa Adalet Forumu” düzenlenmesi çağrısında bulundu.
Hakan Tosun kimdi?
Gazeteci, belgeselci ve ekoloji aktivisti Hakan Tosun; doğayı, kadın emeğini, yerel yaşamı ve Hatay’ın çok kültürlü dokusunu savunan bağımsız bir kalemdi.Sesi susturuldu, ama Hatay’ın rüzgârı onun sözlerini taşımaya devam edecek.
Kaynak;Asi gazetesi
