DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Sadullah Ergin, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin yarattığı tahribatı ve yargı bağımsızlığındaki derin krizleri çarpıcı ifadelerle gündeme taşıdı.

2017'de kabul edilen Anayasa değişiklikleriyle yürürlüğe giren yeni sistemin, istikrar ve hızlı karar alma gibi vaatlerle sunulduğunu hatırlatan Ergin, yedi yıl sonunda ortaya çıkan tablonun bu vaatlerle taban tabana zıt olduğunu söyledi. "Artık istikrar ve güveni özlemle anıyoruz" diyen Ergin, yürütmenin tek bir iradeye teslim edildiğini, denge-denetim mekanizmalarının felç olduğunu kaydetti.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER ÖRNEĞİ: "O AYNI KİŞİ, PEKİ CEZAEVİ KARARI NEYDİ?"

Ergin'in konuşmasındaki dikkat çeken bir diğer bölüm ise kısa süre önce hayatını kaybeden TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder ile ilgili oldu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin taziye salonunda Önder'in fotoğrafına müşfikçe dokunduğu anı hatırlatan Ergin, "Cezaevine giren de, yanağı sıvazlanan da aynı Sırrı Süreyya Önder.O halde o süreci tekrar sorgulamak gerekiyor" diyerek yargı kararlarının vicdani ve siyasi boyutlarını sorgulattı.

"YARGIYA GÜVEN TESİS EDİLMEZSE TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAZ"

Ergin, hukuksuz yere cezaevinde tutulan kişilerin dosyalarının yeniden ele alınmasını ve tüm partilerin katılımıyla geniş tabanlı bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını talep etti. Yeni Yol Grubu olarak önümüzdeki hafta Meclis Başkanlığına araştırma önergesi sunacaklarını duyuran Ergin, "Yargıya güvenin yeniden inşa edilmemesi, yalnızca adaleti değil, toplumsal barışı ve ekonomik istikrarı da tehlikeye atar" dedi.

"BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ BİR ADALET SİSTEMİ İÇİN GEÇ KALINMAMALI"

Sadullah Ergin, konuşmasını "Türkiye'de yeniden adil, bağımsız ve tarafsız bir yargı düzeni kurulması için herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor" sözleriyle tamamladı.

"YARGI, TARAFSIZ VE GÜVEN VEREN BİR NOKTADA DEĞİL"

Ergin, konuşmasının büyük bölümünü yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına ayırdı. Türkiye'de yargıya olan güvenin ciddi şekilde zedelendiğini söyleyen Ergin, 1960'tan bugüne uzanan askeri ve siyasi müdahalelerle şekillenen yargı geçmişine dikkat çekerek, sorunların tarihsel bir karakter taşıdığını vurguladı.

Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve Can Atalay hakkında verdiği kararların uygulanmamasını hukukun üstünlüğü açısından vahim olarak nitelendiren Ergin, bu tutumun "yargının siyasi saiklerle hareket ettiği algısını pekiştirdiğini" belirtti.