ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2024 "İnsan Hakları Uygulamaları Ülke Raporları" kapsamında Türkiye, ifade ve basın özgürlüğü alanındaki kısıtlamalar ve muhaliflere yönelik sistematik cezalandırma, eşitsiz seçim yarışı, işkence ve kötü muamele açısından eleştiriliyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı, 2024 İnsan Hakları Uygulamaları Ülke Raporları" dizisi kapsamında takvim yılı boyunca Türkiye'deki insan hakları durumunu kapsayan 12 Ağustos tarihli yıllık raporunu yayımladı. 
ABD raporunun politik açıdan en önemli vurguları şöyle:1. GENİŞ KAPSAMLI İNSAN HAKLARI İHLALLERİ:
Rapor, sınır güvenliği görevlilerinin Suriye’den gelenleri döverek ölümüne neden olması gibi insan yaşamına yönelik ciddi ihlalleri içeriyor. Örneğin, mart 2023’te sınır muhafızlarının sekiz Suriyeliye şiddet uyguladığı, bir çocuk ve bir erkeğin öldüğü ve ekim 2023 itibarıyla soruşturmada ilerleme kaydedilmediği belirtiliyor.
Gazeteciler, siyasi muhalifler, mülteci ve Gülen hareketi üyelerine yönelik keyfi gözaltılar, işkence, basın sansürü ve "ulusötesi baskı" (transnational repression) vakaları kaydedildi.2. BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDEKİ BOZULMA:
2024 basın özgürlüğü “kaybedilmiş bir yıl” olarak tanımlandı; gazeteciler üzerindeki baskılar ve sansür ciddi şekilde arttı.
Türkiye dünyanın en çok gazeteciyi cezaevinde tutan ülkeleri arasında yer almaya devam ediyor.3. YARGI BAĞIMSIZLIĞI VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ ZAYIFLIĞI:
Yargının yürütme üzerindeki gölge etkisi devam ediyor; Anayasa ve AİHM kararlarının uygulanmaması gibi durumlar insan hakları örgütlerinin eleştirilerine konu oluyor.4. SIĞINMACI VE GÖÇMEN HAKLARINA YÖNELİK İHMALLER:
Sığınmacılara kötü muamele, aşırı kalabalık gözaltı merkezleri ve Türkiye dışına toplanmadan yapılan zorla dönüşler raporda yer alıyor.5. SİVİL TOPLUM VE İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARINA YÖNELİK BASKILAR:
Aktivistler, akademisyenler ve insan hakları savunucuları hukuki takibat, soruşturmalar ve haksız cezalarla karşı karşıya kaldı. Örneğin, Gezi Parkı eylemlerine ilişkin davalarda yeniden yargılanan isimler ve “yardım etme” suçlamasıyla cezalandırılanlar bulunuyor.6. ETNİK VE DİNİ AZINLIKLARA YÖNELİK AYRIMCILIK VE YABANCI DÜŞMANLIĞI:
Mülteci düşmanlığı, özellikle Suriyelilere yönelik toplumsal nefret ve 2024'teki Kayseri merkezli isyanlar bu bağlamda örnek olarak vurgulanıyor.Kısacası
Türkiye'nin 2024 yılı insan hakları performansı ABD Dışişleri Bakanlığı raporunda politik olarak en ön plana çıkarılmış şekilde özetlendiğinde rapor—özellikle güvenlik politikaları, demokratik kurumların gerilemesi, basın özgürlüğü, yargının bağımsızlığı, sivil toplumun baskı altına alınması ve göçmenlere, azınlıklara yönelik ayrımcı uygulamalar bakımından önemli uyarılar içeriyor.
Raporun yönetici özeti sonuç bölümünde insan haklarında genel olarak çok zayıf bir görünüm çiziyor.POLİTİK ÖNCELİKLER AÇISINDAN SONUÇ
Rapor, Türkiye’de demokratik standartların ve temel özgürlüklerin sistematik olarak erozyona uğradığını vurguluyor.
Özellikle:
"İfade ve basın özgürlüğü alanındaki kısıtlamalar ile muhaliflere yönelik sistematik cezalandırma,
Yargı bağımsızlığının zayıflaması ve uzun tutukluluk uygulamaları,
Mülteci politikalarının sertleşmesi ve insan hakları ihlalleriyle gölgelenmesi,
Ulusötesi baskı yöntemlerinin kullanılması,
Güvenlik operasyonlarında hesap vermezlik ve sivil ölümlerine dair soruşturmaların yapılmaması uluslararası arenada Türkiye’nin insan hakları sicilini belirleyen ana unsurlar olarak öne çıkıyor."